23 Temmuz 2011 Cumartesi

Vee Sınav Sonuçları Ce-ee Yapar

Geçen defa çok karartmıştım içimi sana yazarken. Daha doğrusu içimdeki kara bulutları fazla fazla yansıtmıştım buraya; ama bu sefer güzel şeylerle çalıyorum kapını :) Neymiş o güzel şeyler? 
-Başlıktan da anlaşıldığı üzere, tüm umudumu bağladığım sınavla alakalı tabii ki :) İstediğim bölüme girebilmek için ihtiyacım olan puandan fazlasını aldım! Sadece tercih yapması ve sonucu beklemesi kaldı. Bir aksilik çıkmazsa seneye istediğim bölümün öğrencisi olacağım İnşAllah! :) Tanıyan bilir, psikoloji bölümüne aşığım. Yani, nasıl bir hedef-hayaldir bu ben de çözemedim ama o bölümün kapılarının bana açılmasının, ulaşmak için bir adımımın kalmış olmasının verdiği huzur paha biçilemez. Sonuç olarak, beklediğim mutluluğa tam olarak ulaşmama Allah'ın izniyle çok az kaldı. Dilerim ki bu sınav sonucunda herkes emeğinin karşılığını almıştır. Mutluluk güzel şey. Herkes tatsın bu duyguyu inşAllah.


Bu arada,
Bu sınava girmeye karar verişimi, sınav günü ve sınav sonucu heyecanlarımı benimle birlikte yaşayan, bana destek olan çok değerli insanlara sahibim. Onlara buradan sonsuz teşekkürlerimi sunarken onları çok sevdiğimi de belirtmek istiyorumm :))  [Havaya girdim, az daha devam edersem "Beni sizler yarattınız" dicem. =D] Böylesine sevilmek o kadar güzel bi duygu ki, çevremde onlar gibi insanlar bulunduğu için çok şanslıyım..


Öyle işte..
Neyse.

14 Temmuz 2011 Perşembe

Öylesine..

Birşeyler karalamak için geçtim bilgisayarın başına; ama 15 dakikadır öylece ekrana bakıp ne yazacağımı düşünüyorum. Aslında  ne yazacağımdan çok yazmaya nereden başlamam gerektiğini düşünüyorum.. 

Buraya ne yazarsam yazayım, ortak ve kesin olan bir şey var ki o da hayatın zorluğu... Mesela, tatlı heyecanların ardındaki acı gerçekler gibi...Umutla beklediğiniz şeylerdeki umut ışığının sönmesi gibi.. Mutluluğunuzun aniden bitmesi gibi.. Bu ve bunun gibi örnekler ne yazık ki arttırılabilir. En azından kendi yaşantımı düşünürsem bu böyle. -Çok kararttım içimi değil mi? Hep diyorum zaten: Ne yapıyorsam kendi kendime yapıyorum :) Kendime düşman mıyım neyim anlamadım gitti.  :)) Konuyu değiştireyim madem diyeceğim ama sıradaki konular da öncekiler kadar acı.. Bu vatanın askerleri bir bir şehit edilirken, huzurdan nasıl bahsedilebilir ki. Bugün Diyarbakır'da verdiğimiz 13 şehitten bahsediyorum.. Ne acı değil mi hala zaman zaman verdiğimiz büyük kayıplara "DUR" diyemeyişimiz.. Bu konuda aslında diyecek pek bir şeyim yok gibi.. Kelimeler tıkanıyor.. Ama   "Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Aksine onlar diri olup Rabbleri katında rızıklandırılmaktadırlar. Allah'ın lütfundan kendilerine vermiş  olduklarıyla sevinç içindedirler ve arkalarından henüz onlara kavuşmamış olanları, kendilerine bir korku olmayacağı ve üzülmeyecekleri üzere müjdelerler." (Ali Imran, 3/169-170)  << bu ayet biraz olsun teselli eder bizleri..



Fazla fazla karanlık şeyler yazdım gibi.. Bugün de böyle olsun bakalım.
Öyle işte..
Neyse.