14 Temmuz 2011 Perşembe

Öylesine..

Birşeyler karalamak için geçtim bilgisayarın başına; ama 15 dakikadır öylece ekrana bakıp ne yazacağımı düşünüyorum. Aslında  ne yazacağımdan çok yazmaya nereden başlamam gerektiğini düşünüyorum.. 

Buraya ne yazarsam yazayım, ortak ve kesin olan bir şey var ki o da hayatın zorluğu... Mesela, tatlı heyecanların ardındaki acı gerçekler gibi...Umutla beklediğiniz şeylerdeki umut ışığının sönmesi gibi.. Mutluluğunuzun aniden bitmesi gibi.. Bu ve bunun gibi örnekler ne yazık ki arttırılabilir. En azından kendi yaşantımı düşünürsem bu böyle. -Çok kararttım içimi değil mi? Hep diyorum zaten: Ne yapıyorsam kendi kendime yapıyorum :) Kendime düşman mıyım neyim anlamadım gitti.  :)) Konuyu değiştireyim madem diyeceğim ama sıradaki konular da öncekiler kadar acı.. Bu vatanın askerleri bir bir şehit edilirken, huzurdan nasıl bahsedilebilir ki. Bugün Diyarbakır'da verdiğimiz 13 şehitten bahsediyorum.. Ne acı değil mi hala zaman zaman verdiğimiz büyük kayıplara "DUR" diyemeyişimiz.. Bu konuda aslında diyecek pek bir şeyim yok gibi.. Kelimeler tıkanıyor.. Ama   "Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Aksine onlar diri olup Rabbleri katında rızıklandırılmaktadırlar. Allah'ın lütfundan kendilerine vermiş  olduklarıyla sevinç içindedirler ve arkalarından henüz onlara kavuşmamış olanları, kendilerine bir korku olmayacağı ve üzülmeyecekleri üzere müjdelerler." (Ali Imran, 3/169-170)  << bu ayet biraz olsun teselli eder bizleri..



Fazla fazla karanlık şeyler yazdım gibi.. Bugün de böyle olsun bakalım.
Öyle işte..
Neyse.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder